Yumurtadan çıkmak

Konusu 'Güvercin ve Kültür' forumundadır ve urfalıfatih tarafından 12 Ekim 2009 başlatılmıştır.

  1. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye


    Yumurtadan çıkmak için kabuğu delmeye uğraşan güvercin yavrusunun gözlerini yaşama açmadan az önceki hali üzerine bir denemedir


    Sıradan bir yumurtaydı, günler günler önce düştü, tohumlandı yavaş yavaş, önce kafası belirdi, sonra gagası, gözleri sonra da, duramadı bedeni ayağa kalktı kendisini saran kabuğun içinde, yattı annesi babası günlerce, ısıttılar, bedenlerinden bir can yaratmak için birbirleriyle yarıştılar, sonunda şımarık sarsak bir yavru kabuğu tırtıklamaya başladı, delik açıldı ve gagasıyla kimi zaman yaşanılası kimi zaman ölesi dünyadan nefesi içine çekti, kardeşinin doğmasına daha 1 gün vardı ondan habersiz yumru-yumru yuvada gözleri kapalı salak salak kafasını oynatmaya çalıştı. Annesi kalan yumurta kabuklarını yuvasının dışarısına sürükledi, aradan birgün geçti, koskocaman bir gün, öbür yumurta da yuvanın dışına atılmıştı, yavrucak daha dünyaya gelemeden ölmüştü. Bizim salak bunun farkında olmadan büyümeye başladı, anasının tek kuzusu oldu, o kadar şımardı ki kümesin içinde yürümeye başladığında diğer güvercinlerin peşine takılıp onların da kendisini doyurmaları için canla başla oradan oraya koşmaya başladı, hafif-hafif de tüylendi ya, şımarıp oradan oraya koşturdu. Şımardıkça anasının kursağına saldırıyor yedikçe yiyordu, babası artık illallah demişti, çabucak gelişti, ne deseler daha demeden anlamaya başladı, her şeyi de biliyordu, sevimli bir keçi gibi ağaçların tepesine gidiyor oralardan evrene bakıyor baktıkça boğuluyor, düşlüyordu, Şımardı da şımardı, uçmayı öğrenmiş, yavru yapacak çağa erişmişti, hemen yumurtlayıp yavrularını şımartmak için sabırsızlık içinde gezinmeye başlamıştı, anasını düşündü, anası da kendi anasına şımarmıştı, şimdi şımaracak anası da kalmamıştı, anasının anası olup şımartmak için anasının yanına gidip uyumaya karar verdi, sokuldular birbirlerine, iki şımarık birbirlerinin kokularını içlerine çekip kimin ana kimin yavru olduğu bilinmeyen bir rüyaya daldılar, yazarın elinden güzel düşler demekten başka ne gelir ki?

    Başına çöreklenen kurtlardan kurtulmak isteyen,
    konuşmayı yeni sökmüş bir çocuğun,
    ilk kelimeleri ağzından dökülürken ki heyecanı üzerine bir denemedir...



    Önce bir rüzgar esti

    yapraklar sevinç çığlıkları attı

    çiçeklerindeki ergenlik tohumları diğer tohumlara kavuşacak diye geçirdi içinden


    sonra kışkırtıcı bir fırtına dallarındaki tüm yaprakları

    yeryüzüne inat salıverdi

    korktu

    ıssız bir gecede tek başına kaldığını düşündü

    ağlamak istedi

    sinirlendi

    kahrolası saldırganlık duyguları içinde insanca-insanca duygulara yenik düştü


    kulaklarına gelen sahipsiz yaşamın can çekişen sözcükleri kaldırdı yatağından

    dayanamadı

    doğruldu

    içinden bir küfür savurdu

    takatsiz güvercinler gibi bağdaş kurup oturdu yatağına

    gözlerinde geçmişten kalan kekremsi tatlar

    durmadan içinde kendine bakar

    sarar sarar

    kıvrımlarında gecenin

    durmadan vakitsiz öten kuşları arar



    çığlıklarını uzak yıldızlara bırakır

    boşluğuna yükselir bedeninin

    olsa-olsa durmadan küçücük yüreği kanar



    bilmez saçlarına hangi baharlar sarılır

    açar kapar gözlerini

    beyazlara girer gecenin bir yarısı

    diğer yarısında hüzünlere boğulur



    Ocak 2005

    Levent ÖZBEK
     
  2. fırat68

    fırat68 Active Member Üye

    paylaşımın için teşekkürler fatih bey
     
  3. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye

    Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim fırat bey
     
  4. DEFNE

    DEFNE New Member Üye

    paylaşım için teşekkürler.
     
  5. p a r s

    p a r s New Member Üye

    çok güzeldi
     

Sayfayı Paylaş