Deve Hakkında Bilgiler

Konusu 'Hayvan Resimleri & Bilgileri' forumundadır ve serhanbelli tarafından 19 Ağustos 2010 başlatılmıştır.

  1. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    [​IMG]

    Deve, devegiller (Camelidae) familyasının Camelus cinsini oluşturan iki evcil hayvan türünün ortak adı. Develer yük çeki ve binek hayvanı olarak kullanıldığı gibi, yünü, sütü, derisi ve eti için de beslenir.turkeyarena.com Yalnızca evcil türleriyle tanınan bu hayvanların yabanıl atalarından bu yana pek az değişikliğe uğradığı sanılmaktadır.
    Devenin iki türü Hindistan, Pakistan, Afganistan, İran, Suriye, Arabistan gibi Güney Asya ülkeleri ile Afrika’da yetiştirilen tek hörgüçlü deve (C. doremedarius) ve Orta Asya’da yetiştirilen çift hörgüçlü deve (C. bactrianus) dir.

    Özellikleri
    En belirgin özellikleri hörgüçlerinde yağ depolayabilme yeteneği olan bu hayvanların uzun bacakları, yumuşak yayvan iki toynaklı ayakları kumda ya da karda yürümeleri kolaylaştırır. Aynı yandaki bacaklarını birlikte kaldırarak kendilerine özgü bir biçimde koşarlar. Ayrıca iki sırada üç tane koruyucu kirpikleri, tüylü kulak delikleri gereğinde kapanabilen burun delikleri, keskin görme ve koku alma duyuları da kum fırtınası gibi elverişsiz çevre koşullarına uyum sağlamalarına yardımcı olur. Gövdelerini örten iki tip kıldan alttaki ince ve kısa olanlar bazı yumuşak ve dayanıklı kumaşların yapımında kullanılır. Genellikle çökerek dinlendikleri ve bu konumdayken yüklendikleri [için] gövdelerinin yere değen bölümlerinde nasırlaşmış deri katmanları oluşmuştur. aynı zamanda hafızaları çok kuvvetlidir çöllerde yol bulmak içinde kullanırlar

    Üreme
    İyi bakılan ve eğitilen develer aslında uysal hayvanlardır; ama çiftleşme (Aşım) mevsiminde hırçınlaşır ve kızdırıldıklarında tükürür, tehlikeli biçimde ısırır ya da tekme atarlar. Ayrıca tek hörgüçlü türün erkeği kızdığı zaman ağzının yanından yumruk büyüklüğünde kırmızı renkli ve içi hava dolu sümüksü bir kese (kızgınlık kesesi) çıkarır

    Yaşam şekli ve Beslenme
    Develer güç iklim koşullarına dayanıklı az besinle yetinebilen hayvanlardır. Gerektiğinde dikenli bitkiler ve kuru otlarla beslenebilir. Yeterli yiyecek bulamayınca hörgüçlerindeki yağı kullanırlar. Hörgüçte depolanan yağ ırka ve beslenme koşullarına göre değişmekle birlikte iyi beslenen develerde 130 kg’ye kadar çıkabilir. İyi beslenmiş develerde yağla dolu olan hörgüç dik durur. Yağ azaldıkça daralır ve ucu bir yana doğru sarkar. Sanılanın tersine mide ve hörgüçlerinin su depolama özelliği yoktur. Ama susuzluğa günlerce dayanabilirler. Vücut sularını yavaş yitirir ve 10 dakikada yaklaşık 60 litre su içerek kaybettikleri ağırlığı yeniden kazanırlar.
    == Dağılımı == (değiştirrrr) Tek ve çift hörgüçlü develer çok geniş bir alana dağılmış olduğundan bazı bölgelerde damızlık seçimine bağlı olarak yer yer birbirinden farklı özellikler gösteren çeşitli ırklar türemiştir. Yalnızca Afrika’da 20 kadar tek hörgüçlü deve ırkı bulunmaktadır.turkeyarena.com Çift hörgüçlülere uygulanan bakım ve besleme genellikle daha yetersiz olduğundan bunlar arasında tek hörgüçlülerde rastlanan Mehari, Hecin ve Bikanir gibi seçme sonucu elde edilen ırklara rastlanmaz. Bununla birlikte çift hörgüçlüler arasında Türkistan, Moğol ve Kalmık gibi birbirinden az çok farklı tipler ortaya çıkmıştır. İklim koşulları çok değişken ve kışları sert geçen Türkiye, Türkistan İran gibi ülkelerde ise iki tür arasında melezleme yapılmaktadır. Çok eskiden beri bu yöntemle melez azmanlarının oluştuğu ve melez azmanı döllerin gövde yapısı kemik sağlamlığı kas gelişmesi çevre koşullarına dayanıklılık ve iş verimi açısından söz konusu iki türe üstünlük gösterdiği anlaşılmıştır.

    Türkiye’de deve
    Türkiye’de tek ve çift hörgüçlü develerin melezlenmesi ile elde edilen en önemli melezlerden biri tüylü (ya da tülü) devedir. Bu hayvan Suriye çöllerinden gelen tek hörgüçlü Aneze ırkının dişisi ile Anadolu’da halk arasından Buhur denilen çift hörgüçlü devenin erkeğinin melezidir. Tüylü devenin erkeğine Besrek dişisine Maya denir. Soğuk bölgelerde kullanılan bu hayvanlar tek hörgüçlü ve uzun tüylüdür. Maya ile Çift hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesinden elde edilen çift hörgüçlü Tavsi deve Besrek ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen ve özellikle Aydın ile Adana arasındaki Yörükler tarafından yetiştirilen kısa tüylü Teke devesi, dişi tekenin Buhur erkeği ile geriye melezlenmesinden elde edilen Kerteles devesi Maya ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesinden elde edilen Yeğen devesi öbür önemli melezlerdir.
    Eskiden Türkiye’de ulaştırma ve özellikle ordu hizmetinde kullanılan develerin işleri giderek azalmış 1937’de 120 bine yaklaşan deve sayısı 1980’de 12 bine 1984’te 3 bine kadar düşmüştür. Bugün develer özellikle yörükler arasında göç zamanı eşya taşımakta zeytincilik bölgelerinde ulaşımı güç yerlerde devşirilen ürünlerin taşınmasında Güney ve Doğu Anadolu’daki kurak ve yolu yetersiz bölgelerde yük hayvanı olarak kullanılmaktadır.



    DEVE

    "Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır..." (Nahl Suresi, 66)
    "Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi? Artık sen, öğüt verip -hatırlat. Sen, yalnızca öğüt verici bir hatırlatıcısın."(Gaşiye Suresi, 17-21)
    Tüm varlıkların sahip oldukları özelliklerle kendilerini Yaratan'ın sonsuz gücünü ve ilmini gösterdiklerine hiçbir kuşku yoktur. Kuran'daki birçok ayette bu gerçek bildirmekte, Allah'ın her yarattığının bir ayet, yani 'bir delil ve ibret' olduğuna sürekli dikkat çekilmektedir.
    Gaşiye Suresi'nin 17. ayetinde de üzerinde dikkatle düşünülmesi ve ibret alınması gereken bir hayvandan, "deve"den bahsedilmektedir.
    Bu bölümde, Kuran'da "bakmıyorlar mı o deveye nasıl yaratıldı" ifadesiyle Allah'ın dikkat çektiği bu canlıyı inceleyeceğiz.
    Deveyi "özel bir canlı" yapan, en ağır şartlardan bile etkilenmeyen vücut yapısıdır. Bu öyle bir vücuttur ki açlık ve susuzluğa günlerce dayanır, günler boyu, sırtında yüzlerce kilo ağırlıkla yol katedebilir.
    Devenin, ayrıntısını ilerleyen sayfalarda göreceğiniz özellikleri, onun, kurak ortamlar için özel bir yaratılışla var edildiğini ve insanın hizmetine verildiğini göstermektedir. Ve bu da düşünen insanlar için açık bir yaratılış delilidir.
    "Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır." (Yunus Suresi, 6)




    Dikenle bile beslenebiliyor



    Hecin (sağda) develeri, Orta Asya'nın yüksek yaylarında -52 derecelik soğuğa karşı dayanabilmektedir.


    Mükemmel su kullanım ünitesi
    Develer, 10 dakikada ağırlıklarının üçte biri oranında su içerler. Bu miktar kimi zaman 130 litreyi bulabilmektedir. Bunun yanısıra deve, insana oranla 100 kat daha geniş alanı kaplayan bir burun mukozasına sahiptir. Hayvan, çok büyük ve kıvrımlı burun mukozası sayesinde, havadaki nemin %66'sını tutabilmektedir.

    Besinlerden ve sudan maksimum istifade
    Hayvanların çoğu böbreklerinde biriken üre kana karıştığı anda zehirlenerek ölürler. Oysa deve, vücudunda oluşan üreyi defalarca karaciğerinden geçirerek, sudan ve besinlerden maksimum derecede istifade edebilmektedir.
    Devenin kan ve hücre yapısı da, çöl şartlarında uzun süre susuz yaşayabilmesini sağlayabilecek şekildedir.
    Hücre duvarları, hücrelerinin fazla su kaybetmesini engelleyecek bir yapıdadır.turkeyarena.com Kan yapısı ise, devenin vücudunda su minimuma indiğinde bile kan akışında bir ağırlaşmaya olanak vermeyecek biçimdedir. Ayrıca kanında, susuzluğa dayanıklılığı arttıran albümin enzimi, diğer canlılardan daha fazla miktarda bulunmaktadır.



    Devenin bir başka destekleyicisi de hörgücüdür. Hörgüçlerde vücut ağırlığının beşte biri kadar yağ depo edilmiştir. Devede yağın tek bir noktada toplanması, vücudun -yağa bağlı olarak- her yerinde yoğun oranda su atılmasını engeller. Bu da devenin suyu minimum oranda kullanmasına sebep olur.
    Bir hörgüçlü deve, normalde günde 30-50 kilo besin alabilirken, zor şartlarda günde sadece 2 kg kuru otla bir ay boyunca yaşayabilmektedir. Devenin ağız ve dudak yapısı, ayakkabı köselesini delecek kadar sivri dikenleri bile rahatlıkla yiyebileceği şekildedir. Dört yüzlü midesi ve sindirim sistemi ise önüne çıkan herşeyi öğütebilecek kadar güçlüdür. Normalde yiyecek sınıfına girmeyen kauçuk gibi maddelerden bile istifade etmesini bilir. Kurak ortamlarda bu özelliğin ne kadar değerli olduğu açıktır.

    Hortumlara ve fırtınalara karşı önlem
    Devenin gözleri iki kat kirpiklidir. Kirpikler, kapan gibi içiçe geçerek, gözü şiddetli kum fırtınalarına karşı tam bir korumaya alırlar. Develer ayrıca burun deliklerini de kum girmesini engellemek için kapatabilirler.

    Kavurucu sıcağa ve dondurucu sopupa karşı önlemler
    Bütün vücudunu kaplayan sık tüyler çölün yakıcı güneşinin hayvanın derisine ulaşmasına engel olurlar. Bunlar aynı zamanda soğukta da hayvanın ısınmasını sağlarlar. Çöl develeri 70°C'lik sıcaklıktan etkilenmezken, çift hörgüçlü develer sıfırın altında 52 derecelik soğuklarda yaşayabilmektedir. Bu tip develer, 4.000 metrelik yüksek yaylalarda bile hayatlarını sürdürebilmektedirler.

    Kızgın kumlar için önlem
    Bacaklarına oranla son derece büyük olan ayakları da özel olarak "dizayn" edilmiş, hayvan kuma batmadan yürüyebilsin diye genişletilip yayılmıştır. Ayak tabanlarındaki özel kalın deri ise kızgın çöl kumlarına karşı alınmış bir tedbirdir.



    Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur.(Lokman Suresi, 20)

    Tüm bu bilgilerin ışığında düşünelim: Deve, kendi vücudunu çöl ortamına göre kendisi mi ayarlamıştır? Burun mukozasını kendisi oluşturup, tepesindeki hörgücü o mu meydana getirmiştir? Ya da hortum ve fırtınalara karşı göz ve burun yapısını kendisi mi tasarlamıştır? Kan ve hücre yapısını, devenin kendisi mi 'su harcamama esası' üzerine düzenlemiştir? Vücudundaki tüylerin dokusunu o mu seçmiştir? O mu kendisini "çöl gemisi"ne dönüştürmüştür?

    Deve -canlıların tümünde olduğu gibi- elbette ki bunları yapamaz. "Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı?" ayeti, gerçekten de bu olağanüstü hayvanın varoluşunu en iyi biçimde açıklamaktadır. Deve de, başka her şey gibi yaratılmış, özelliklerle bezenmiş ve Yaratıcı'nın yaratmadaki üstünlüğünün bir işareti olarak yeryüzüne yerleştirilmiştir.
    Deve, bu tür üstün fiziksel özelliklerle yaratılırken, insana hizmetle görevlendirilmiştir. İnsan ise, tüm varlık aleminin içindeki buna benzer yaratılış mucizelerini görmek ve tüm varlıkların yaratıcısı olan Allah'ı bilip-tanımakla...
     
  2. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    bilgi için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş