>Bir Japon, İstanbul'da geçirdigi bir haftanin sonunda fikri sorulduğunda şunlari söylüyor: >Türkler'in evine gittiğinizde, tanımasalar da buyur ediyorlar. >Siz oturmadan kimse oturmuyor. >Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. >En iyi yere sizi oturtuyorlar. >Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor. >Zorla her yemekten tattırıyorlar. >Siz kalkmadan kimse, evin çocugu bile sofradan kalkmıyor. >Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. >Herkes sizi rahat ettirmek için ugraşıyor. >Kumandayi elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. >Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. >Gitmeye yeltendiginizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını veriyorlar, kendileri kanepede, koltukta yatıyor. >Sonra evden çıkıyorsunuz aynı adamlar 180 derece değişiveriyor. >Herkes arabasını üstünüze sürüyor. >Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse yol vermiyor. Kornalar, küfürler. >Şerit değiştirmek bile mümkün değil. Yayaysaniz ışık olmayan bir geçitten mümkünü yok geçemezsiniz. >Evde öyle, arabada böyle, nasil oluyor? Bu isi çözemedim....