AZMAN (Denizli Bangosu) VE ÖZELLİKLERİ

Konusu 'Baska,bango ve azman ırkı' forumundadır ve AHMET ESEN tarafından 31 Aralık 2008 başlatılmıştır.

Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.
  1. AHMET ESEN

    AHMET ESEN Active Member Üye

    [​IMG]

    Denizli Bangosu anadolu kökenli kısa yüzlü güvercin ırklarımızdan biridir. Onlara Denizli ilimizden başka bir yerde rastlanılmaz. Özellikle 1980’li yıllardan bu yana sayıları hızla azalmaktadır. Günümüzde nadir rastlanılan güvercin ırklarımızdan sayılmaktadırlar. Az sayıda yetiştirici tarafından muhafaza edilerek üretim ve ıslah çabaları verilmektedir. Denizli Güvercin Evi Derneği düzenlediği gösteri ve yarışmalarla ırkın geleceğini kurtarma adına çalışmalar yapan tek oluşumdur. Pamukkale Üniversitesi, Denizli İl Tarım Müdürlüğü ve Denizli Güvercin Evi Derneği gelecekte müşterek çalışmalar yapmak adına işbirliği aşamasındadırlar.

    Kısa ve geniş gaga yapıları sebebiyle İstanbul Bangoları’nın genetik çalışmalarında kullanılmak üzere yıllar içinde Denizli’den İstanbul’a taşınmış olmaları sayılarını azaltan en önemli unsur olarak bilinir. Fakat bugün onlara İstanbul’da rastlanılmaz. Bununla birlikte İstanbul Bangoları son 20-25 yıl içinde Denizli’de daha kıymetli kabul edilir hale gelince Azman ırkının nesli ciddi anlamda tehlikeye girmiştir. Bugün yaşanmakta olan üzücü durum Denizli’li yetiştiricilerin Azman ırkına tekrar sahip çıkmaları sonucunu doğurduğu için sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilmesi isabetli olacaktır.

    İstanbul Bangoları ile Azmanlar biçim olarak birbirlerine yakın görünseler de aralarında temel performans farkları da vardır. Azman uçucu bir ırktır, günlük uçuş eğitimleriyle olağanüstü yüksek kondüsyonlara kolayca ulaştırılabilir. Üç beş dakikalık kısa molalar verilerek art arda defalarca gökyüzüne gönderilebilir. Şaşmaz bir sadakat duyguları vardır. Uçuşları sırasında belirli bir zaman dilimi gözetilmez, 30 ile 45 dakika arasında havada kalmaya iştahlıdırlar. Pırıltıya duyarlıdırlar, pırıltı gösterildiğinde kanatlarını kısarak veya yarı kapatarak dalarlar, dış ortamın uygun olması halinde genellikle salmanın içine iniş yaparlar. Sürekli olarak aynı yere konma alışkanlıkları vardır, istenilmeyen yerlere konmamalarını sağlamak oldukça kolaydır. Ürkek bir yapıları olmasına rağmen eğitime çabuk cevap verirler. Ortalama 10 – 15 bireyden oluşan gruplar halinde uçurulurlar, havada birbirlerinden ayrılmazlar. Uçuş yükseklikleri de eğitime bağlıdır. Her yükseklikte istenildiği kadar kalabilirler. 15-20 km mesafeden evlerine dönmeleri beklenir.

    Türkiye’de görülen diğer Anadolu kökenli kısa yüzlü ırklar olan Hünkari, İstanbul Bangosu, Aydın Bangosu, Baska vs. gibi güvercin ırklarından Denizli Bangosu’nu ayıran özellikler Denizli Güvercin Evi Derneği tarafından belirlenmiştir. Bu özellikler Tip ve Duruş, Kafa ve Gaga, Boyun, Renk ve Desen başlıkları altında toplanmıştır.


    [​IMG]

    Tip ve Duruş:
    Biçimi göze simetrik gelen bir şekildedir. Geniş göğsü öne doğru ve dik durmaktadır. Sırtı kısa omuzları geniş ve düşüktür. Karnı kısa ve iyi ilerlemiştir. Kanatları kısa, sık tüylü, iyice kapalı şekilde ve kuyruğunun üstüne yatık biçimde durmaktadır. Bacakları orta uzunlukta, tüysüz ve iri pullu, parmakları iricedir.

    Kafa ve Gaga:
    Kafa yuvarlaktır, gaga kısmına doğru açı biraz küçülürsede sivrilmez. Yanakları dolu olmalıdır. Alın ve burun üstü tümsek olmamalıdır. Gaga kalın ve kısadır. Gaga ucu aşağı bakar durumdadır. Gaga çizgisi göz altına doğrudur ve göze yakındır. Tüm hatların dişilerde erkeklere oranla incelmesi kusur değildir. Gözler orta irilikte ve koyudur. Göz çevresi dokusu soluk, dar ve ince yapılıdır.

    Boyun:
    Boynu kısa ve dolgundur. İyi gelişmiştir. Boynu ve ensesi arkaya doğru kıvrık vaziyettedir. Boyun ve göğüste gül veya gül izi bulunmamalıdır.
    Renk ve Desen:
    Üç ana renk ve üç ana desene sahiptir. Renkler Siyah, Mavi ve Mor’dur. Desenler ise renkli kanat-kuyruk, renkli kuyruk ve düz beyazdır. Renkli kanat-kuyruklara “Ciba” denir. Cibalarda kanatlar düz bir çizgiyle çevrelenmiş şekilde renkli olmalıdır. Kanat baş teleklerinden itibaren 8-10 tüy beyaz olmalıdır. 6-7 tüy beyaz olursa hata sayılmaz. Beyazların arasında renk olmamalıdır. Cibalarda baldırlar da renklidir. Kuyrukların tamamen beyaz olması yada arada beyaz tüyler bulunması kesinlikle kabul edilmez. Renkli kuyruklarda ise gövdenin tamamen beyaz olması ve kuyruğun beyazlıktan net bir çizgiyle renklenerek ayrılması istenir. Bu renk ayrımı “kesme” tabiriyle ifade edilir. Kuyruk altındaki ince kapak tüylerinde beyazlık istenmez. Düz beyazlarda ise vücudun hiçbir yerinde renk olmamalıdır.


    [​IMG]
     
Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.

Sayfayı Paylaş