Tavşan Hastalıkları

Konusu 'Tavşanlar' forumundadır ve guvercinurfa tarafından 14 Kasım 2009 başlatılmıştır.

  1. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    Tavşanlarda görülen hastalıklar ve rahatsızlıklar

    Veteriner Hekim İlgar Uztürk'in yazmış olduğu bu bölümde tavşanlarda görülebilen rahatsızlıklar, nedenleri ve önlemleri hakkında bilgiler bulacaksınız. Ele alınan hastalıklar ve rahatsızlıklar:
    İshal

    Tavşan bakımında karşılaşacağımız büyük sıkıntılardan biri de ishal olgusudur. Özellikle yavrularda daha fazla miktarda meydana gelmektedir. Yani eve aldığımız yavruda bu durum ile karşılaşma şansımız çok yüksektir. İshalin nedenlerine bakacak olursak; ishali iki başlık altında toplayabiliriz: Bunlardan birincisi enfeksiyona bağlı gelişen ishaller, diğeri ise beslenme hatalarına karşı gelişen ishallerdir.

    Enfeksiyona bağlı gelişen ishallerde ishale neden olan bakteri, virüs ve parazit gibi organizmalardır. Bu durumda tavşanda ishalle birlikte başka hastalık belirtileri de gözlemlenebilir. Tavşanın ateşi çıkar, yemek yemez, su içmez, halsizlik durumu vardır. Kafesinin bir köşesinde hareketsiz olarak durur. Tavşanınızda böyle bir durum ortaya çıktığı zaman hemen bir veteriner kliniğine götürmeniz gerekmektedir. Çünkü ishal ile birlikte sürekli bir sıvı kaybı vardır ve hastalığa bağlı gelişen iştahsızlık nedeni ile dışarıdan besin alamıyordur. Tavşanın dışarıdan hekim tarafından desteklenmesi gerekmektedir.

    Beslenme hatalarına karşı oluşan ishal olgularının nedeni ise tavşanların kendilerine uygun bir biçimde beslenmemeleridir. Burada anahtar besin maddesi selülozdur. Tavşanların beslenme tipi omnivordur. Yani otçul beslenmeleri gerekmektedir. Ama evimize aldığımız yavrular bazen çok ufak olduklarında süt verilmesi gibi bazı yanlışlıklar ortaya çıkmaktadır. Bizim kullandığımız inek sütü ile tavşan sütü arasında çok farklılıklar vardır. Bu yüzden inek sütü verilen tavşan yavrularının sindirim sistemi bozulmaktadır. Tavşanlarımız çok küçük olduklarından bu durumu atlatamamaktadırlar. Bu yüzden tavşanlarımıza süt vermemeliyiz.

    İkinci yapılan bir yanlış da tavşanlarımızın sindirim sistemleri gelişmeden yaş sebze-meyve verilmesidir. Bu durumla oldukça çok sık karşılaşılmaktadır. Böyle bir beslenme sonucunda da yine ishal oluşma riski çok fazladır. Bu yaş sebze-meyvelere örnek verecek olursak; marul, lahana, elma, kıvırcık, havuç, domates vb gıdalardır. Bu gıdalar tavşanlarımıza 6 aylık olmadan verilmemelidir. 6 aydan sonra sürekli değil hafta 1-2 kere olmak üzere az miktarda verilebilir. Ama selüloz oranı yeterli bir pelet yem ile beslenme yapılıyorsa bu besinleri vermeye gerek yoktur. Durduk yere tavşanınızın beslenme alışkanlığını değiştirmemelisiniz. Özellikle tavşanlar 20 günlükten itibaren kuru ot, kuru yonca gibi besinlere aşırı bir ihtiyaç duyarlar ve severek tüketirler. Bu besinleri temin etmek güç olduğundan kuru yonca unlu pelet yem kullanmak en doğrusudur.

    Enfeksiyona karşı oluşan ishalleri sadece hijyen kurallarına uyarak önlem alabiliriz. Ama beslenme hatalarından oluşan ishalleri engellemek elimizdedir. Bu sebeple tavşanlarımıza uygun bir beslenme uygulamalıyız.
    Kulak Uyuzu

    Tavşanlarda sık görülen rahatsızlıklardan biri de kulak uyuzudur. Etkeni "psoroptes cunucıli" dir. Bu etken tavşana özel bir etkendir ve sadece tavşanların kulaklarında uyuz hastalığına sebep olmaktadır. Kulaklarda kahverengi kabuklanmalar tarzında bir belirti gösterir. Bu kabuklanmalar müdahale edilmez ise zamanla çoğalır.

    Kulak uyuzunun olmaması için dış parazit mücadelesinin yapılması gerekmektedir. Koruyucu amaç ile tavşanınızı kliniklerde 3 ayda bir dış parazit mücadelesini yaptırmanız gerekmektedir.
    Diş Problemleri

    Tavşanlar bilindiği üzere kemirici evciller arasında yer almaktadır. Bu özellikleri ile diş sağlığı onlar için hayati bir önem taşımaktadır. Tavşanları diğer evcil hatta kemirgenlerden ayıran bir özellik dişlerinin sürekli uzamasıdır. Bu diğer evcil hayvanlarda sadece ergin döneme kadar devam etmektedir. Bu yüzden gelişim çağında ki tavşanlarda çene yapısı hayatının geri kalan kısmındaki beslenmesinde direkt etkilidir. Dişlerin sürekli uzamasına bağlı tavşanlarda içgüdüsel bir kemirme olgusu ortaya çıkar. Bu kemirme sayesinde ön dişlerdeki düzenli aşınma, dişlerin sabit bir pozisyonda kalmasını sağlar. Bu kemirme hareketleri esnasında arka dişlerde birbirine sürterek aşınmış olur. Eğer çene yapısında bir bozukluk var ise, ön dişlerde cisimlerin kemirilmesi ile aşınma devam ederken arka dişlerde ki istenilen aşınma gerçekleştirilemez ve böylelikle arka dişlerde sürekli bir uzama gözlenir. Bunun sonucunda çene tam olarak kapanamaz. Çenenin tam olarak kapanmamasına bağlı olarak zaman içerisinde ön dişlerde gerekli kemirme pozisyonunu kaybeder. Ön dişlerde arka dişler gibi sürekli uzamaya devam ederken üst-alt dudak ve damağa baskı uygulayarak buralarda yaralanmalara sebep olur. Böyle bir durumdaki tavşanın yem ve su ihtiyacını karşılaması çok güçleşir.

    Yukarıdaki bu durumu anlatmamın sebebi, tavşanlarda bu durumun çok geç fark edilmesindendir. Çünkü dudaklar bu durumu fark ettirmeyecek kadar dişleri kamufle edebilmektedir. Eğer belirli periyotlarda beslediğimiz tavşanların dişlerini evimizde kontrol edebilirsek onları bu problem ile karşılaşmamalarını sağlamış oluruz.
     

Sayfayı Paylaş