Sivrisinek Hakkında Bilinmeyenler

Konusu 'Hayvan Resimleri & Bilgileri' forumundadır ve serhanbelli tarafından 7 Eylül 2010 başlatılmıştır.

  1. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    [​IMG]


    Kuzey kutup bölgesindeki tundralardan tropikal yağmur ormanlarına, dünya üzerinde 2500’ü aşkın sivrisinek türü bulunuyor. Kimi böcekbilimciler 3000 kadar tür olduğunu öne sürüyorlar. Bu sivrisineklerin büyük bir bölümü etkinliklerini şafak vakti ve alacakaranlıkta sürdürürlerken, kimileri gün ortasında beslenmekten hoşlanıyorlar. Sivrisineklerin en önemli besin kaynağını proteinler oluşturuyor.
    1998 yılında araştırmacılar Londra metrosunda yeni bir sivrisinek türünü ortaya çıkarttılar. Söz konusu tür 100 yıl önce tüneller kazıldığı sırada içeriye sızan bir türün soyundan geliyor. Bir zamanlar kuşlardan beslenen bu sivrisineklerin başlıca besin kaynağını artık fareler, sıçanlar ve insanlar oluşturuyor. Bu sivrisineklerin yer üstündeki türdeşleri ile çiftleştiklerine çok ender tanık olunuyor. Gerçekte bunların DNA’ları bir metro hattından ötekine farklılıklar gösteriyor.
    Sivrisinekler ısırmazlar, emerler.
    Ortalama bir insanın kanının tümden tükenmesi için, her birinin o kişiyi bir kez emeceği yaklaşık 1,200,000 sivrisineğe gerek vardır. Bu da pek akla yatkın bir durum olmasa gerek. Yine de, kuzey kutup bölgesinde kol, bacak ve gövdeleri çıplak olarak beklemeye koyulan Kanadalı araştırmacılar başlarına üşüşen yumurtadan yeni çıkmış sivrisineklerin dakikada 9000 ısırık attıklarına tanık oldular. Bu hızla bir kişinin iki saat içinde kanını tümden yitirmesi işten değildir.
    Bir sivrisineğin karnı doyar doymaz, kimyasal bir sinyalle besin alımını durdurur. Laboratuvar ortamında söz konusu sinyal işlemez duruma getirildiğinde, sivrisineğin patlayıncaya dek emdikleri görüldü.
    Bristol Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, erkek sivrisineklerin “kulakları” insan kulağındakine denk sayıda duyu hücrelerini barındırıyor. Bu hücreler sayesinde tutkulu erkek sivrisinekler gözlerine kestirdikleri dişilerin peşine düşüp, onları ağlarına düşürmeye çalışıyorlar.
    Bir sivrisinek karşı cinsten bir sivrisineğin vızıltısını duyduğunda, kendisi de olası eşin çıkarttığı seslere uyumlu sesler çıkartmaya çalışır. Erkekler dişilerin çıkarttıkları ses titreşimlerine bir iki saniye içinde yanıt verirler. Dişilerin bu uyumu sağlamaları erkeklere kıyasla üç dört kat daha fazla zaman alır.
    sivrisinekler havada çiftleşebilirler; dişiye yakınlaşmasından hoşçakal aşamasına dek geçen süre, topu topu 15 saniye kadardır.
    Erkek sivrisinekler gerçekte son derece duyarlı otoburlardır; yalnızca bitki özü ve bitki suları ile beslenirler. Yalnızca dişi sivrisinekler yumurtlamaları için gerekli proteini sağlamak amacıyla kan içerler.
    Milyonlarca yıl önce sivrisineklerin boyutu günümüzde olduğundan üç kat daha büyüktü.
    Bir sivrisineğin başının büyük bir bölümünü gözler kaplar. Ancak bu gözler bakmaya doyamayacağınız türden gözler değildir. Sivrisineklerin bileşik mercekli gözleri, tıpkı “Predator=Av” filmindeki uzaylı yaratık gibi, bedeninden yayılan ısı dizgelerinden oluşan kızılötesi imgeler yansıtılar.
    Sivrisinekler, özellikle de uykudayken, dışarıya soluduğunuz havadan izinizi sürebilir. Neyse ki, bunu ancak 1.5 mph hızla yaparlar- öyle ki, saklanamasanız bile en azından kaçabilirsiniz.
    Orta Amerika’da Mosquito (Sivrisinek) Kıyısı adıyla bilinen, Honduras ile Nikaragua arasında yer alan ve Karaip kıyısında uzanan ince kara parçası adını sivrisinekten değil, o yörede yaşayan Miskito yerlilerinden alıyor.
    Dünyanın en büyük sivrisinek ağının yuvası Nijerya’da Abuja adlı bölgedir. Bölgenin bu özelliği 2000 yılında sıtma ve sivrisinek kaynaklı öteki hastalıklara karşı başlatılan ulusal bir kampanya kapsamında gün yüzüne çıkarıldı. Söz konusu ağın altına 200 çocuk sığabiliyor.
    Günümüzde yaşayan milyonlarca kişi sivrisinekten bulaşan bir hastalıktan ölecek. Afrika’da her yıl yalnızca sıtmaya bağlı olarak 1,000,000 kişi yaşamını yitiriyor. En çok ölümlere yol açan öteki hastalıklar arasında dengue hastalığı, sarı humma ve Batı Nil virüsü yer alıyor. Ancak bu insanlar AIDS hastalığından ölmeyecekler. HIV virüsü bulaşmış insanların kanlarında gerçekte çok az sayıda virüs parçacıkları bulunur. Bu parçacıklardan birini sivrisinek emecek olursa, sivrisineğin sindirim sistemi tarafından yok edilir.

    (Rita Urgan, Discover, Bilim Teknik, Ağustos 2010)

    BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

    · Günümüzde yaklaşık 3600 kadar sivrisinek türü vardır.

    · Dişi sivrisinekler, yaşamları boyunca 3,000 kadar yumurta yumurtlayabilirler.

    · Dişiler 60–90 gün yaşar. Erkekler 2–3 gün yaşar.

    · Dişiler kanla beslenir; kan, yumurta yumurtlayabilmek için gereklidir.

    · Sivrisinekler uçarken çiftleşir.

    · Erkekler yalnızca bitki özsuları ile beslenir, bizi dişiler sokar

    · Bir sivrisinek hareket eden avını yaklaşık 5,5 m’den algılayabilir.

    · Sivrisinekler saatte yaklaşık 2,5 km hızla uçarlar.

    · Ortalama hayatları boyunca 250 km’lik yol yaparlar.

    · Saniyede ortalama bir sivrisinek kanatlarını 500 defa çırpar.

    · Bir sivrisineğin ağırlığı yaklaşık 2–2,5 mg’dır.

    · Bir Sivrisineğin emeceği kan miktarı litrenin yaklaşık 5 milyonda bin (5 mikrolitre) kadardır.

    · Sivrisinekler kendinizi ne kadar korumaya çalışsanız da yine de ufak bir demir para kadar bile açık bıraktığınız alanı sezebilir.

    · Sivrisineklere, deniz seviyesinden, 3,500 metre yükseğe kadar her seviyede rastlamak mümkündür.

    · Bir sivrisinek, sokacağı canlıyı 25–30 metre uzaktan seçebilir.

    · Sivrisinekler sokacağı canlıyı gözleriyle ve o canlının yaydığı kızılötesi radyasyon, karbondioksit ve laktik asit ile tespit eder.

    · Sivrisineğin, soktuğu yerde salgıladığı salyası, emdiği kanın pıhtılaşmasını önleyen bir madde içerir ve ısırık yerinde kaşıntıya neden olan bu salyadır.

    · Sivrisinekler; beslenebilmek amacıyla, üredikleri yerden kilometrelerce uzağa ulaşabilir.
     
  2. buludi

    buludi New Member Üye

    Değerli paylaşımların için teşekkür ederiz.
     

Sayfayı Paylaş