Şanlıurfa ' da Güvercin Yetiştiriciliği ( Güvercinim Güzel Yarim )

Konusu 'Küme ve karışma kuşları' forumundadır ve şafrakaragöz_6363 tarafından 21 Mayıs 2010 başlatılmıştır.

  1. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    ..........ALINTIDIR.........

    Genel Olarak :

    İnsanoğlu ile kuşların dostluğu insanlık tarihi kadar eskidir. Bu dostluğun başladığı ilk yer belki de Peygamberler Şehri Şanlıurfa'dır. Arapça’da ‘Tayr’, Farsça’da ‘Mürg’ diye adlandırılan kuşlar, toplu yaşamayı seven hayvanlar. Kutsal kitaplarda adı geçen, masallara, şiirlere, şarkılara ilham kaynağı olan kuşların pek çok türü var. Ama konumuz ne Kaf Dağı’nın arkasında yaşayan Anka, ne Hz. Süleyman’a Saba Melikesi Belkıs’tan haber getiren Hüdhüd, ne de papağan ya da tavus kuşu... Size Urfa’da evlerin avlularında ya da damlarında zevk için beslenen ve uçurulan güvercinlerden söz edeceğiz.

    Kuşçuluk, Şanlıurfa'da özel zevklerden biridir. (Şanlıurfa'lı buna "Merak" demektedir.) Şanlıurfa halkı kuşları çok sevmektedir. Kuşçuluk zevk için yapılmakla beraber kendine özgü özellikleri olan bir meslek olarak da sayılmakta ve halk dilinde kuş besleyip uçuranlara "kuşçu" adı verilmektedir. Soylu duruşları, güzel sesleri ve renkli tüyleri ile seyrettiğinizde insanı adetâ büyüleyen kuşlar, Urfa semalarında salınarak uçtukları, süzülerek inişe geçtikleri anlarda bile insanı derinden etkiler. Urfa evlerinin avlularında, damlarında gezerken, yem yerken, su içerkenki hallerini, tavırlarını, duruşlarını, ötüşlerini dakikalarca, sessizce seyretmek insanı hem heyecanlandırır, hem de düşündürür. Bir kuş olup semalara uçmak arzusu uyanır içinizde. Uçmak ve sevdiğiniz insanların pencerelerinin pervazlarına konmak istersiniz

    Anadolu'da bir çok yörede güvercin besleyip uçurulmasına rağmen, Şanlıurfa kadar yaygın bir bölge yoktur. Yaşlı kuşçuların anlattığına göre eskiden en çok kuş Halep'te beslenirmiş. Daha sonraları Şanlıurfa'da kuş sayısı çoğalmış ve bu konuda Şanlıurfa ünlü olmuştur. Böylece geniş bir kuş kültürü oluşmuştur. Şanlıurfa'da 200-300 adet kuş besleyen "Meraklılar" vardır. Evlerde beslenen kuşların sayısı 25 binin üzerindedir. Kuşçuluk genelde esnafın özel zevklerinden biridir. Akşama doğru dükkanını kapatan kuş meraklısı ve yetiştiricisi hemen kuşlarıyla beraber olur ve günün bütün yorgunluğunu, stresini unutur. Şanlıurfa'da kuşçuluğun yaygınlık nedeni evlerin elverişli olmasındandır. Hayatların (avluların) geniş ve gürültüden uzak oluşu, damların toprak ve düz oluşu kuşçuluk için çok elverişlidir. Kuş beslenen evlerde "Hayat"ın bir yanında veya damların uygun bir köşesinde kuş matarları (evleri) vardır. Bazen avludaki bir oda da kuşevi olarak kullanılır.

    Yerel Gazetede Urfa Kuşçuluğu

    Urfa'nın Tarihi İle Bütünleşmiş Gelenek : Kuşçuluk. Şanlıurfa'da özel zevklerin başında kuşçuluk geliyor. Aynı zamanda bir meslek olarak da görülen kuşçuluk, Şanlıurfa'da oldukça yaygın. Şanlıurfa'da hemen hemen her evde güvercin beslenip uçuruluyor.
    İnsanoğlu ve kuşların dostluğunun insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyen Şanlıurfalı kuşçular, dostluğun başladığı yerin ise peygamberler şehri Şanlıurfa olduğunu ifade ediyorlar. Eskiden en çok Halep'te kuş beslendiğini belirten eski Kuşçular, daha sonraları kuş sayısının çoğalması ile Şanlıurfa'nın ünlü olduğunu söylüyorlar. Çarşamba ve cumartesi günleri kuş borsasının açıldığı Şanlıurfa'da evlerde beslenen kuşların sayısının 30 binin üzerinde olduğu belirtiliyor. Kuşçuluk genelde esnafın özel zevklerinden biri. Akşama doğru dükkanını kapatan kuş meraklısı ve yetiştiricisi, hemen kuşlarıyla beraber olur ve günün bütün yorgunluğunu, stresini unutur. Şanlıurfa'da kuşçuluğun yaygın olmasının nedeni evlerin elverişli olmasından. Hayatların (avluların) geniş ve gürültüden uzak oluşu, damların toprak ve düz oluşu kuşçuluk için çok elverişli. Kuş beslenen evlerde hayatın bir yanında veya damların uygun bir köşesinde kuş mataraları (evleri) var. Bazen avludaki bir oda da 'kuşevi' olarak kullanılıyor.
    Şanlıurfa'da kuşçuların buluştuğu birçok "kuşçu kahvehanesi"nin olduğunu belirten kuşçular, "Bugün bu kahvehanelerden birkaç tanesi hala varlığını sürdürmektedir. Bunların en meşhuru ise Çardaklı Kahvehanedir. Bu kahvehanelerin içinde tel kafesli odacıklar bulunur. Bu kafeslerde kuş rafları vardır. Ve kuşlar bu kafeslerde oynaşır. Kuşçu kahvehaneleri otantik yapısını korumaktadır. Küçük masalar ve etrafındaki kürsülerde (tabureler) oturup sohbet eden insanlar, kahvehanenin içinde serbestçe dolaşan kuşları keyifle izlerler. Müşteriler burada kuş sohbetleri ve kuş alışverişi yaparlar. Bazen de en gösterişli ve kıymetli kuşlarını getirip gösterdikleri olur. Bu kahvehanelerde gürültülü konuşulmaz, rahatsız edici sesler çıkarılmaz, kuşlar seyredilir ve ötüşleri dinlenir. Halkın kuşa verdiği değer ve kuşa yönelik insancıl davranış Geleneksel Şanlıurfa Evleri'nin avluya bakan oda pencerelerinin üstünde yer alan 'kuş takaları'nda (kuş evleri) görülmektedir. Bu barınaklar insanoğlu ile kuşların dostluğunun yeşerdiği ve yaşadığı mekanlardır" diye konuştu.
    Kuşların uçurulması için damların uygun olmasının çok önemli olduğunu belirten Şanlıurfalı kuşçular, "Kuşları damdan havaya kaldırıp uçurmaya yarayan uzun bir sırık vardır. Bu sırığın ucunda bir 'çaput' (bez) bağlıdır. Kuşları damdan kaldırma bu sırığın sallanmasıyla olur. Kuşlar gelenek olarak sabah ve ikindi zamanı olmak üzere günde iki defa uçurulur. Uçurulan 'kömeler' (çoğunluğu erkek kuşlardan meydana gelen kuş topluluğu) damın etrafında uzak mesafeli daireler çizerek uçarlar. Bunun sağlanması sırık ve ıslıkla olur. Kuşçu, kömeyi dama geri çağırırken bu işi ıslık çalarak ve dişi kuşu göstererek yapar. Kuş uçurma saatlerinde şehrin üstü kuşla dolar, havada kömeler birbirlerinin içinden geçerler. Kayıp vermeden evine dönen kuş kömeleri evine bağlı, sadık ve yavuz kuşlardır. Kuşçu, başka kömeden bazı kuşları kendi kuşları arasına katar ve onu yakalarsa o günkü karı olur. Kuş tutulunca verilmez. Bu tutulan kuşa garip denir. Bir müddet dişi bir kuş ile yan yana konur ve yeni yerine alıştırılır. Kuşçu, yakaladığı kuşu ya eski sahibine verir yada kendine alı koyar. Yakalanan kuşun sahibi, kuşundan vazgeçmek istemiyorsa, gelip yakalayandan para ile geri almak ister. Bazen de kuşun sahibi gelip almazsa, kuşçu bu kuşu satmak için kuşçu kahvelerine götürüp orada satar. Bazen de kuşlar değişikle geri alınır. Bazen birkaç kuşçu aralarında 'said' denen bir anlaşma yaparlar, bu anlaşmaya göre bir kuşçu, diğerinin kuşunu yakaladığında geri vermez. Ancak tuttuğu kuşa kuşçular arasında bir fiyat biçilir. Kuşun esas sahibi bu fiyatı ödeyince kuşunu geri alabilir" şeklinde konuştu.[hr]
    Gap Gezgini Dergisine göre Urfa Kuşçuluğu


    Huzurun ve barışın simgesi olan kuşlar ve özellikle güvercinler Urfa’da çok sevilen ve rağbet gören hayvanlardır. Folklorumuzda da yeri olan ve geniş halk kitlesi tarafından ilgi duyulan bir hobi olarak benimsenen güvercinler: kuş meskenleri, kuşçu dükkânları, kuş kahvehaneleri ile bir sektör oluşturmuşlardır. Güvercin beslenmesi, kümeler halinde göklerde kuş uçurulması, bunlarla ilgili kişilerin alışverişleri ve gelenekleri ayrı bir sevgi ve güzellikleri çağrıştırır.

    Kuşların bulunduğu yerlerde oturup sohbet eden meraklılar her güvercinle ilgili görüşlerini anlatır, meziyetlerini sıralarlar. Bunlar uzun yıllar içerisinde yetiştirilmiş, mahalli isimler verilmiş, her birinin özellikleri öğrenilmiş güvercinlerdir.

    Uçurulmaya elverişli halis kuşlara “Küme” kuşları adı verilir. Bunlar mısırlılar, kuz erler, fitililer, nakışlılar, amberiler, kınıfırlılar, kırk kuyruklar, gümüş kuyruklar, perçemli, aynalı, şarabı, dervişaliler, cübbeler, abalılar, zeytuniler, mevrendiler, lamsavey, kırktelli, şıhşelli, şami, zırhlı, karabaş, şekerliler, şafrakaragözler, kilo, gez, ehles, şafra, arans, üvezler, balina, İsrail, Macarlar, Hollandalar, müsevvetler ve alalardır. Bu adları taşıyan güvercinler kümeler halinde uçurulmak için eğitilirler. Bilhassa taş yapı eski Urfa evlerinin damlarından havalandırılır. Uzun süre uçuşta kalmalarını sağlamak için kuşçu tarafından uzun bir değnek ve değneğin ucundaki kalınca bez ile ıslıklanarak kışkırtırlar. Günde birisi sabah, ikincisi ikindi vakti olmak üzere iki defa kümeler uçurulur. Değişik kişilere ait kümelerin birbirinin içinden geçtikleri de çok olur. Genelde kuşlar birbirine karışmaz Bazen bir iki karışım olursa da bunlar ya sahiplerine iade edilir, ya da satışa çıkarılır. Bunun geleneklere uygun kuralları vardır. Şanlıurfadaki kuş çeşitleri :

    Yapışan kuşlar: : Halis kuşlardan farklı tarafı ayaklarının 'Tumanlı' (Tüylü) oluşu ve takla atmasıdır. Çeşitleri: Siyah Yapşan, Gök Yapşan, Beyaz Yapşan, Hume, Miski, Yandı Döndü, Çakmaklı, Sarıboz kula, kürenk ve Musulludur.

    Ev Kuşları: açık bir yerde, kuş tutkusunda veya yarı açık bir kafeste beslenirler. Alıştıkları evlerden başka yere gittikleri pek görülmez. Bu kuşlar kapısı açık bir kafeste veya evin yüksekçe ve açık bir kuş takasında beslenir. Bunlar evcil kuşlardır. Eve alışınca hiçbir tarafa gitmezler. Bu kuşların başlıcaları; Angut, Çiçi, Karagöz şıhşelli (Çarçullu ve Kumru'dur. Kafes Kuşları: Kafeste beslenen, evcil olmayan kuşlardır. Bunlar; Yakerim Kuşu ve Hakkuran Kuşu'dur. Evlere Alışmış Yabani Kuşlar: Bu kuşlar evlerin muhtelif bölümlerinde, çatı üstü, çatı arası ve kuş takalarında kaşarlar. Evcil olmayıp evlere alışmış kuşlardır. Bunlar; Kit (Güvercin) ve Yusuf Tutan Kuşu'dur.

    Küme Kuşları : Bu kuşlar evcil ve eğitilmiş olup uçurulabilen kıymetli türden kuşlardır. Takla vurmazlar, düz uçarlar ve tumansızdırlar. Bu kuşların erkek olanları (bölük) ayrı matarda beslenir ve yetiştirilir. Bölük kuşların yanında dişi kuş bulunmaz, çünkü kuşçu gereken eğitimi veremez. Halis Kuşların çeşitleri: Mısırlılar, Kuzerler, Fitilliler, Nakışlılar (Yazılı), Amberli, Kınıfırlı, Kuyrak, Perçemli, Aynalı, Şarabı, Devriş Aliler, Cübbeliler, Abalı, Zeytuni, Mevrendi, Lemsavey, Kırktelli, Şıhşelli, Şamı, Zırhlı, Karalı, Tağlit, Şekerli, Şafrakaragöz, Killo, Gez, Ehles, Şafra, Arans (Keşpir), Baş, Üveys, Balina, İsrail, Macar, Hollanda, İspir, Müsevved ve Alacalar'dır..vb.


    Her tarafımızı kuşlar sarsın, barış güvercinleri sarsın. Urfa semalarında kuşlar uçarken. Cahit Sıtkı Tarancının;
    Kuşlar kaçmıyor benden
    Bir güvercin kanadında okşuyorum,
    Göklerin maviliğini,
    Mısralarını hatırlamazmısınız?
    Kuşlar: sahipli kuşlar, garip kuşlar…. Hepsi bizim, hepsi doğunun süsü, güzellikleri. Onları koruyalım, sevelim, hiçbir çeşidinin nesli tükenmesin. Çünkü biraz da BİZ ONLARLA VARIZ.

    Efsaneye göre Hz.Süleyman kuşlar için bir tekke yaptırır. Tekke-i Mürgan. Kuşlar Tekkesi. Rivayete göre kuşlar iş bu tekkede yılda bir kez toplanıp gelecek yılki işlerini de görüştükten sonra kendilerini var eden yaratıcıyı kendi lisanları ile zikrederler. Ve Hz.Süleyman’a dua ederek bitirirlermiş toplantılarını.

    Mimari de Kuş Takaları

    Halkın kuşa verdiği değer ve kuşa yönelik insancıl davranış "Geleneksel Şanlıurfa Evleri"nin avluya bakan oda pencerelerinin üstünde yer alan "kuş takaları"nda (kuş evleri) görülmektedir. Bu barınaklar insanoğlu ile kuşların dostluğunun yeşerdiği ve yaşadığı mekanlardır.
    Kuş Takıları :

    Kuşçular, kuşların bakımına büyük özen gösterirler. Onları boncuk ve takılarla süslerler. Ayaklarına "takım" denilen kemikten veya kehribardan yapılmış takılar takarlar. Ayrıca ayaklarına halhal denen küçük çıngıraklar (zil) takılır. Kulaklarına sarı madenden işlemeli küpeler takılır. (Yazın çıkarılır) İki kulak arasına takılan ve boyunda duran "gerdanlık" takılır. Bu takılarla kuşlar damda ve hayatta yürürken çok güzel sesler çıkartırlar.

    Beslenme ve Yumurtlama :

    Kuşların çoğu tahıl tanesi, bitki tohumu ve özel olarak hazırlanan yemlerle beslenirler. Ayrıcı buğday, ağ darı, sarı darı, çekilmiş darı ve nar tanesi de verilir. Yavru kuşlar daha çok yem yer hızla büyürler. Dişi kuş, birinci yumurtadan bir gün arayla ikinci yumurtayı verir. Kuluçkaya yanlız dişiler yatar, yaz ise 16-18 günde, kış ise 24 günde bu yumurtadan yavru alınır. Yavrulama ilkbaharda başlar kışa kadar devam eder. Yumurtalar açılıp yavrular çıkınca ana-babaya çok iş düşer, yavrularına yiyecek taşırlar

    Yakalanan Kuş Geri Verilmez (saidlik) :

    Sait kuş severlerin kendi aralarında yapmış oldukları anlaşma (Kuşçular kendi aralarında sait olurlar) Bu anlaşma tutulan güvercini ücret karşılığı alma olabilir, yine tutuğu kuşu vermeme de olabilir.
    Gelelim kuşların nasıl uçurulduğuna... Öncelikle damların bu işe uygun olması gerekir. Kuşların uçtuktan sonra tekrar konabilmeleri için bir pist bulunur. Kuşları damdan havaya kaldırmak için kuşçu, ucuna bez bağlı, uzun ve düz, tahtadan bir sırık kullanır. Bu sırığın sallanmasıyla havalanan kuşlar bir sabah, bir de ikindi üstü uçurulur. Çoğu zaman evin etrafında, uzak mesafeli daireler çizerek damdan 40-50 metre yüksekte uçarlar. Bazen diğer kömelerle buluşan kuşlar, 100-200 metre yükseğe havalanırlar ki, seyrine doyum olmaz. İşte o zaman Urfa semalarını görmek gerekir. Havadaki kömeler, gösteri yapan uçaklar gibi birbirlerinin içine geçiş yaparlar. Bir buluta dönüşüp birlikte hareket ederler. Her kuşçu, kaç metre öteden kendi kuşunu bilir. Kayıp vermeden evine dönenler, o evin sadık kuşlarıdır. Bu uçuşlar sırasında her kuşçu başka kömeden bir veya birkaç kuşu, kendilerinkine katıp getiren kuşların arasından indirip yakalayabilir. Tuttuğu bu kuşu bir daha eski sahibine vermez. Yabancı kuş fırsat bulup tekrar gitmesin diye kanatlarından iple bağlanıp birkaç gün hapsedebilir veya dişi bir kuşla yan yana konulur. Maksat; garip kuşun, yeni yerine ve yeni sahibine alışmasıdır. Kuşçuların bu konudaki son sözleri: "Kuş tutulunca verilmez"dir. Bu tutulan kuşa "garip" denir. Bir müddet dişi bir kuş ile yan yana konur ve yeni yerine alıştırılır. Kuşçu, yakaladığı kuşu; ya eski sahibine verir yada kendine alıkoyar. Yakalanan kuşun sahibi, kuşundan vazgeçmek istemiyorsa, gelip yakalayandan para ile geri almak ister. Bazen de kuşun sahibi gelip almazsa, kuşçu bu kuşu satmak için kuşçu kahvelerine götürüp orada satar. Bazen de kuşlar değişikle geri alınır. Bazen birkaç kuşçu aralarında "said" denen bir anlaşma yaparlar: Bu anlaşmaya göre bir kuşçu, diğerinin kuşunu yakaladığında geri vermez. Ancak, tuttuğu kuşa kuşçular arasında bir fiyat biçilir. Kuşun esas sahibi bu fiyatı ödeyince kuşunu geri alabilir.


    Kuşçu Kahveleri :

    Şanlıurfa'da kuşçuların buluştuğu "kuşçu kahvehaneleri" vardır. Bugün bu kahvehanelerden birkaç tanesi hala varlığını sürdürmektedir. Bunların en meşhuru ise "Çardaklı Kahvehanedir" bu kahvehanelerin içinde tel kafesli odacıklar bulunur. Bu kafelerde kuş rafları vardır. Ve kuşlar bu kafeslerde oynaşır. Kuşçu kahvehaneleri otantik yapısını korumaktadır. Küçük masalar ve etrafındaki kürsülerde (tabureler) oturup sohbet eden insanlar, kahvehanenin içinde serbestçe dolaşan kuşları keyifle izlerler. Müşteriler burada kuş sohbetleri ve kuş alışverişi yaparlar. Bazen de en gösterişli ve kıymetli kuşlarını getirip gösterdikleri olur. Bu kahvehanelerde gürültülü konuşulmaz, rahatsız edici sesler çıkarılmaz, kuşlar seyredilir ve
    Bugün Urfa semalarında adeta raks ederek uçan kuşların sayısı yirmi binin üzerinde... Kuşçuluk en çok da geleneksel el sanatlarını icra eden ustalar ve esnaf arasında yaygın. Onların özel merakları arasında yer alan bu zevkli uğraşıya karşı ilgi son yıllarda giderek artıyor. Akşama doğru dükkânının kepenklerini indiren esnaf, soluğu doğruca evinde alır ve hemen dama çıkarak kuşları, kapatıldığı ‘matar’lardan (kuşevi) çıkartarak önce yemler, suyunu verir. Onları seyre dalarken de günün bütün yorgunluğunu ve gerilimini içinden atar.
    Urfa’da kuşçular, genelde çoğu eski esnaf çarşılarında yer alan ‘Kuşçu Kahvesi’ denilen mekânlarda bir araya gelirler. Bunlardan en tanınmış olanı ise ‘Çardaklı Kahve’dir. Bu mekânlarda, ön yüzü kafes teli ile kaplı ahşaptan yapılmış kuş evleri yer alır. İçi, kuşların tünemesine yarayacak şekilde düzenlenmiştir.
    Bu kahvehaneye girdiğinizde; kuş seslerinden örülü, sanki çok sesli bir orkestra sizi karşılar. Küçük kare masacıkların etrafına dizilmiş, ‘kürsü’ tabir edilen, yere yakın taburelere oturan kuş meraklısı insanların sohbetini dinlerken içilen taze dem çayın keyfine doyamazsınız.[hr]
    Urfada Karışma ( Karıştırma ) Zamanı :

    Şanlıurfa kuşçularının filo güvercinleri ile yapmış olduğu karışma güvercinleri özenle seçilip yavuz kuşlardan oluşur bunlara da Askeri kuşlar diyebiliriz. Karışma olayı bir yönden güvercinlerin savaşması anlamına da gelir. Bu nedenle Karışmacı kuşlar itinayla seçilip ve özel bakım gerektirir.

    Karışma olayında antrenmanlara kuşlar tüy değişiminden çıktıktan sonra başlar bu zamanda genellikle Kasım ayına denk gelir, Kasım Ayından Ocak ayının ilk haftasına kadar bu antrenman uçuşları devam eder. Ocak ayının ilk haftasında ise artık Şanlıurfa da karışma (Karıştırma) olayı başlar. Tüm güvercin severler ve Karışmacılar karışma saatini sabırsızlıkla bekler. Karışma zamanı karışmacı güvercinlere çok özel bakılır. Sabah karışmacı güvercinler havalandırılarak dışarı salınır yaklaşık 2 saat havalandırıldıktan sonra sabah saat: 10.30 gibi yemleri ve suları verilerek karışmacı kuşlar tekrar kümese kapatılır. Daha önceden karışma saati belirlenen Saat:15.00 beklemeye başlanır ve Saat:15.00 gösterdiğinde Şanlıurfa’daki tüm karışmacı kuş sahipleri Karışmacı kuşlarını havaya salar. Havada yaklaşık 40.000 civarında güvercin birleşerek (Karışarak) bir yumak halinde yüksek uçmaya başlar biz buna Zırba diyoruz. Yaklaşık 2 saat gibi bu uçuş devam eder. Güneş batımına doğru kuşlar evlerine dönmeye başlar yani zırba dağılmaya başlar bu arada kimin güvercini yavuz ise bir başkasının güvercinini evine getirmeye çalışır. Karışmacı güvercin sahipleri Karışmadan gelen güvercinlerinin içinde yabancı kuş var ise onu tutmaya çalışır. Tabi bu da büyük emek ve zahmetler ile olur karışmacı kuşlar alçaldıktan sonra ayak kuşları bırakılır bu olay karışmacı kuşları biraz olsun dinlendirmek için yapılır ayak kuşları da karışmacı kuşlara katıldığında kuşlarda biraz daha hareketlenme olur ve yabancı kuş içinde varsa onu yorarak kısaya alınarak dar leflerde çevirmeye yani uçurmaya devam edilir (LEF: güvercinlerin kendi evlerinin üstünde kısa ve dar tur atması) ve yabancı kuşun ineceğine kanat getirildiğinde kuşlar indirilir yabancı güvercin de inmişse hemen tutulur. Tutulduktan sonra akşam kahveye götürülür ve sahibine kahvede belirlenen ücret karşılığında iade edilir. Karışma Şanlıurfa da 1. ayda başlar 5. aya kadar devam eder.

    Urfa’da havaların güzel olduğu hemen her mevsimde güvercinler, günde iki kez köme halinde uçurulur. Bu saatlerde iki yüz, üç yüz evden birkaç bin güvercin gökyüzüne havalanır, rengârenk kuşlar bir anda Urfa semalarını kaplar. Eğer dikkatli bir gözlemciyseniz, gökyüzündeki bu kuşların kömeler halinde birbirlerinin içine girip karıştıklarını, sanki her kömenin kendi aralarında birlik sağlamak için anlaştıklarını, bu yüzden sarmaş dolaş olurken bile kümeden ayrılmayıp kaybolmadıklarını ve hiç zaiyat vermeden kendi mekânlarına doğru süzüldüklerini görürsünüz. Bu güzelim anları yudumlamak ve bu manzaraların seyrine dalmak istiyorsanız Urfa’ya gidin ve bir ikindi üstü bir kuşbazın evine misafir olun. Kuşçu, sizi avludaki cümle kapısında karşılayacak ve hemen vakit kaybetmeden evin damına çıkaracaktır. Kuşevinin kapısını aralayarak kuşları serbest bırakacak, bir süre bu kuşların ötüşlerini dinleyecektir. Burada cins cins güvercinin yemlenişlerini, su içişlerini, çoğunlukta olan erkek kuşların yuvadaki bir veya iki dişi kuşa nasıl kur yaptıklarını göreceksiniz. Ve vakit tamam olunca, kuşçunun işaretiyle bir anda kanat çırparak depara kalkacaklardır. Gözden uzaklaşıp kömeler birbirine kavuşunca gökyüzünde bir top gül halesi oluşturduklarına tanık olacaksınız. Aynı anda radyodan, sesi bir eski taş plağa kaydedilmiş olan Urfalı Cemil Cankat’ın şu türküsü size ve bu manzaraya eşlik edecektir: “Garip bir kuştu gönlüm lo / Elimden uçtu gönlüm / Saçının tellerine lo / Takıldı düştü gönlüm”.

    Onlar insanoğlu varolduğundan bu yana hep savaş karşıtlarınca barışın simgesi olarak görüldüler, bilindiler. Barış yanlısı eller belki de milyonlarca kez onları gökyüzüne gülümseyerek saldı. Güvercinler... Bu sevimli yaratıkların Şanlıurfa'da konumu ve kimliği ne yazık ki o barış sembolü olmaktan çok uzak. Çünkü onlar birer savaşçı. Kentin özellikle mistik yapısını yansıtan Haşimiye, Eyyübiye, Yakubiye ve Süleymaniye semtlerinde yaklaşık 500 evde on bin kadar cins güvercin gün gelip de savaşsınlar, sahiplerine ganimet getirip para kazandırsınlar diye besleniyor. Urfa akşamlarının kebap dumanları çökmüş bu çukurdaki semtlerinde güneş etkisini yitirirken damlarda bir hareketlilik başlıyor. Sessizliğin yerini güvercin ötüşünün uğultusu, ayaklarındaki halhalların şakırtısı alıyor. Çünkü meraklıların güvercinleri ile buluşma saatidir artık. Damlara çıkılıyor, önce antrenman amaçlı sürülere kısa mesafeli uçuşlar yaptırılıyor. Ardından gürleşsin diye kanat kuyruk tüyleri temizleniyor, kesilip düzeltiliyor ve vitamin katkısı yemler özenle yediriliyor. Amaç en bakımlı, en güçlü sürüye sahip olmak. Sürü ne kadar iyi olursa sahibi de bu camiada o kadar isim yapacaktır sonucunda. Hele bir de günü gelip savaş başlayınca kimin daha iyi olduğu bir kez daha anlaşılacaktır. Urfa'da yaşayan güvercinlerin hikáyesi bu. Her ne kadar dişileri olmadığından eşcinsellikle suçlansalar, hemcinslerini çatlatıp öldürseler veya savaş ganimeti gibi çalsalar da onlar yine de barışın simgeleri...



    Antrenman :

    Yılın altı ayı gökyüzünde hemcinsleri ile büyük bir güç gösterisi ve çalma savaşı veren güvercinler, diğer altı ay ise sahipleri tarafından bu savaşa hazırlanıyorlar. Şimdi savaşa hazırlık dönemi. Kanatlar, kuyruklar daha gürleşsin diye budanıyor, bol vitamin katılmış yemler yediriliyor, kısa mesafeli antrenman amaçlı uçuşlar yaptırılıyor. Savaş kasımda başlayacak, altı ay sonra nisanda sona erecek.

    Güçlü Olan Kazanıyor :

    Kentteki tarihi Attar Pazarı'nda bulunan kuşçuların mekanı Çardaklı kahvede her gün bir araya gelen yetiştiriciler, bu yılki savaşın gündüz başlama saatini şimdiden kararlaştırmışlar. Kasımdan nisan ayına kadar binlerce güvercin her gün saat 16.30'da gökyüzünde buluşacak. Damlardan kalkan yüzlü, iki yüzlü gruplar kentin merkezindeki Sarayönü semtinin üstünde bir araya gelecekler. Karışma adı verilen bu olay saatlerce sürecek. Güçsüzler çatlayıp düşecek, güçlüler diğer sürülerden kandırdıklarını kendi sahiplerine götürecekler.



    Döküş:

    Evet arkadaşlar işte Döküş bir anlamda kuşseverlerin birbirleriyle (birebir veya çokluda olabilir) savaşmasıdır. Döküş iki kuşseverin birbirleriyle tartışmasından ve anlaşmasından doğan bir olaydır iki kuşsever birbirlerine rest çeker gel kuşlarımızı dökelim ve ikisi arasında dökülecek yer ve saat ve kuş sayısı belirlenir o saatte kuşlar kutulara konularak Dökülecek yani salınacak yere getirilir. Kuş severler aynı anda güvercinlerini salarlar hangisinin zayiatı çok ise o kaybeder iddiayı tabi bu döküş olayı semt semt de olabiliyor. Bu nedenle de Şanlıurfa’da kalite olarak düşük yavuzluk olarak da büyük kuşlar tercih ediliyor bu tür kuşlarada burada askeri kuş deniliyor.

    Lef :

    Kuşların kendi evlerinin üstünde uçarak attığı tura LEF denir. Genelde kuşların içinde yabancı bir kuş olduğu zaman dar ve kısa lef atırılır amaç yabancı kuşu yorarak indirip tutmak

    Öb (üb , ob , ülp ) :

    Yabancı kuşları tutmak için kullanılan fileli fak. Daha çok olta balıkçılarının kullanmış oldukları fileye benzer.

    Bölük : Bölük 35 ila 60 kuş sayısından oluşur. 35 ila 60 uçan kuşun var bölük sahibisindir.

    Zırba : 100 den fazla olan kuş topluluğuna ZIRBA denir.

    Peçenk ( Peşrenk) :

    Güv Peşenk de denebilir Peçenk Kuş Bölük kuşlarının veya Zırba kuşlarının lideri peşenk kuş kuşların en yavuz olanıdır. Karışmada Kendi bölüğüne liderlik yaparak yönlendirir. Şanlıurfa’da Peşenk (Lider) kuşlar genelde boya ile işaretlenir. Bölüğün liderinin belli olması açısından.


    güvercinlerin hikayesini kentte bu konudaki en iddialı yetiştiricilerden Şemsettin Aybar şöyle anlatıyor:
    ‘‘Dedem de, babam da kuş yetiştirirdi. Bu iş büyük merak gerektirir. Onlara evlat gibi bakmayı gerektirir. Biz de onu yapıyoruz. Bende iki yüz elli erkekli bir sürü var. Altı tane de dişi. En değerlileri Zeytuni, Taklacı, İspir Bagdadı, Nakışlı olanlardır. Fiyatları üç milyondan başlar. Bir milyara kadar çıkar. Daha geçenlerde dışarıdan gelen biri Taklacı'nın tekine 800 milyonu sayıp alıp götürdü. Herkesin sürüsünün bir lideri vardır. Onlara Peşenk diyoruz. Başkası savaşta Peşengini indirirse ayıpların en büyüğünü yaşarsın. Çünkü o gün sürü ne kadar büyük olursa olsun, dağıtıp yeniden bu işe başlamak zorunda kalıyorsun. Savaş dediğimiz kasımda başlar, nisanda biter. Her gün sürüleri gökyüzüne salıp, akşamı iple çekeriz. Çünkü sürü yorulmadan uçacaktır, başkasının kuşunu kandırıp sana getirecektir. Sahibi komşun da olsa artık o kuş senindir. Karışma saati geldiğinde hepsi birbirine girer. İki yüz kuş savaşa girer, iki yüz on çıkar. Havada kalma yarışı, ölüm kalım yarışıdır. Onlar birer Kamikaze uçağı, intihar komandosu. Şimdi savaşa hazırlık zamanıdır.

    Küme ve Karışım Kuşlarında (filo kuşlarında) Yaz Sezonu :

    Yurdumuzda filo ırkı besleyenlerin yaz ayları geldiğinde havaların ısımasıyla birlikte güvercinlerinin kanat ve kuyruk budadıklarını ( kesmek,kırpmak ) bir çok güvercinsever bilmektedir. Bunun nedeni güvercinlerini yeni bir uçum sezonuna daha sağlıklı hazırlamaktır. Bu uygulamanın güvercinlerin dinlenmeleri,kırılmış,uçmakdan körelmiş tüylerinin tüy dökümü ile birlikte yenilenmesinide sağlamaktır.
    Tabi unutulmamalıdır ki bu uygulamada güvercinlerin sağlıklarıda gözardı edilmemelidir.
    Takviye yemlerle birlikte mineral,kalsiyum gibi ihtiyaçlarınıda en doğru şekilde karşılamak gerekmektedir. Yağlanmamalarına dikkat etmek uçum sezonu için iyi olacaktır. Yağlanmış bir filo güvercini sezon başladığında bazı sorunlar teşkil edebilmektedir.

    Güvercinlerin bu dönemde bakımlarında temizlik ve hijyenede özen gösterilmelidir. Çünkü budama (kesmek,kırmak) zamanlarında güvercinler değişim geçireceğinden bir çok hastalıkla karşı karşıya kalabilmektedirler. (Sallabaş,üst solunum yolları,çicek vb.)
    Hastalıklarla mücadele etmek için filo ırkı besleyenler; Kümes içlerini haftalık olarak veya gün aşırı temizlemeleri önerilir. Temizlik yapımında yerde ufak tüy kalamasına dikkat edilmelidir. Ufak tüy ve tozların üst yolunum enfeksiyonlarına yol açtığı bilinmektedir.
    Temizlikte dezenfekte edici materyaller kullanılmalıdır. Salma içlerine ızgara konulması kuşların sağlığı açısından faydalı olabilmektedir.
    Güvercinlere gün aşırı duş aldırmanın yararlı olduğunuda söyleyebiliriz. Çünkü bir çok filo ırkı ( küme ) güvercini yaz ayı gelmesiyle beraber budama zamanında sürekli dış salmada bulunduklarından güneşe maruz kalabilmektedirler, bu yüzden gün aşırı banyo yapmalarına imkan verilmesi doğru olacaktır.

    Salma içlerinde bulunan tüneklerin budama zamanında filo güvercinlerine zarar verme ihtimalide yüksektir. Sebeb olarak kanatsız üstlerine çıkmaya çalışacaklarından kol kanat sakatlanması, ayak sakatlanması kısacası mekanik yaralanmalar gibi olumsuzluklar olabilecektir. Bunun içinde alınacak önlem tüneksiz bir iç salmanızın bulunması veya yüksekte bulunan duvar tüneklerinizin budama ( kesme,kırpma ) zamanı bitimine kadar çıkartılması olacaktır. Yere yakın mesafede bulunan tüneklerin çıkartılmasına gerek yoktur. Bu sistemle hem güvercinleriniz sakatlanmayacaktır hemde yerde dolaşmanın rahatlığı kendisine daha iyi gelecektir. Eğer güvercin sayınız çok fazla ise ve yeriniz tüneksiz dar oluyorsa bu sorunuda bir diğer cözüm ise yardımcı yer tünekleri ile çözebilirsiniz, yalnız unutulmasın yer tünekleri yerden 10 cm’den yüksek olmaması daha iyi olacaktır.

    Yeni sezonun yaklaşması ile birlikte budanan filo güvercinlerine, kanat verme zamanı yaklaşık 3 aylık bir istiharat sonra gelmektedir. Sezon sonunda kuyruk ve kanat budaması yapılan güvercinlere yeni sezonla birlikte budanan kanatların ve kuyrukların tekrar çıkarmasına imkan verilmelidir. Öncelikli olarak kanat teleklerinin verilmesinin doğru olacağı söylenmektedir. Bunun içinte kanat teleklerinin teker teker el ile çekilerek verilmesi gerekir. İki kanadın tekrar çıkmasına imkan verildikten yaklaşık 15 veya 20 gün içerisinde kuşun kuyruk teleklerininde çıkmasına imkan verilmelidir. Bu işlemde aynı kanat teleklerine uygulandığı gibi uygulanması doğru olacaktır. Güvercinler yaklaşık bu işlemlerden sonra 45 gün içerisinde yeni sezon için uçmaya hazır olacaklardır. Uçmaya hazır olduklarından sonra ilk haftalar yalnız akşama doğru serin havalarda uçurulmalıdır. Gün boyu terasda dış salmada dam bekleme ( Teras bekleme ) denilen görevi yerine getirebilirler. Gündüz dışarda kendi haline kanatlı dolaşmış filo güvercinleri uçumda daha sağlıklı uçma özelliği kazanacak içlerindeki yeni ( garip ) güvercinler daha cabuk alışacaktır.

    Yerde dinlenme sürelerinde hamlama ( ağırlaşma ) olduğundan filo güvercinleri teleklerininde yeni olması ile birlikte çabucak istenilen kalitede uçmaya bilirler. Bu yüzden ufak antremanlarla başlanmalı gün geçtikce tekrar besin ve sağlıklarına dikkat edilmek şartı ile antreman uçuşları ağırlaştırılmalı ve performansları artırılmalıdır.

    Bir filo güvercini yaklaşık 60 ile 70 gün arasında kanat ve kuyruk verildikten itibaren iyi bir bakım ve performans uçuruşlarıyla ve havalarında serinlemesiyle yeni sezona hazır olacaktır. Kasım ayında karışma başlamaktadır ve mart sonu nisanın ilk haftalarına kadar devam etmektedir.[hr]
    Allah gani gani rahmet eylesin ŞEMSETTİN AYBAR (Şemso Dayı)

    [​IMG][hr]
    kuşçu dükkanları

    [​IMG][hr]
    kuşçu kahvesi garipçi Emin Dayının (Emino) yeri

    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    Derici Hüseyin abinin kuşçu pazarındaki Urfanın meşhur hanı ve ihaleci İmam

    [​IMG]
     
  2. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    cok güzel bir paylaşım ellerine saglık galip
     
  3. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    Eyyüp Abinin Kahvesi ve Garipçi Ramazının halepten getirdiği kuşlar

    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    garipçi Ramazan :D

    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    çok teşekkür ettim güzel temenni ve dileklerin için çok değerli sayın Fehmi kırvem amacımız sitemizin değerli yöneticileri ve üyelerinin bu konuda bilgindirmek ve geçmişten günümüze kadar bi gelenek haline gelen Şanlıurfamızdaki kuşçuluk geleneğini yaşatmak ve canlandırmak az da faydalı olabilmişsek ne mutlu bizlere sağlıcakla kalmanız dileklerimle saygı ve sevgilerimle herşey gönlünüzce olsun urfadan GALİP....
     
  4. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    çok güzel gercekten eline sağlık. yanlız resimleri arasında tanıdık bir yüz vardı dikkatimi cekti ismini hatırlayamadım sarı'ya benzer gömlek giymiş olan sahıs garipçilik yapıyormu ?
     
  5. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    çok teşekkür ederim Serhan bey kardeşim güzel temenni ve dileklerin için dediğin gibi hatta ismini de yazmıştım üstüne :D garipçi RAMAZAN GÖK urfada meşhur garipçilerimizdendir sağlıcakla kalmanız dlkelerimle selamlarımla...
     
  6. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG][hr]
    [​IMG]
     
  7. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    sevgili gaip kirvem çok güzel paylaşım yapmışsın garipci ramazan her zamanki gibi çok güzel garip kuş getirmiş halpden hele o zırhlıya diyeçek söz bulamıyorum
     
  8. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    çok teşekkür ederim Doğan kırvem güzel temenni ve dileklerin için amacımız sitemizin değerli üyelerini bu konuda bilgilendirmek ve aynı zamanda Şanlıurfamızdakı kuşçuluk geleneğini yaşatmak ve herkelere yayma fayadlı olabilmişsek ne mutlu bizlere sağlıcakla kalman dileklerimle[hr]
    garipçi Ramazana da gelince kırve bilisen her zamankı gibi :D kuşlarız biraz tuzlu amma işin ustasıdır kırve selamlarımla :D
     
  9. urfalıfatih

    urfalıfatih Active Member Üye

    Faydalı bir çalışma çok sağol
     
  10. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    çok teşekkür ederim FATİH bey kardeşim güzel temenni ve dileklerin için amacımız bizlerde bir Urfalı olarak sitemizin siz değerli üyelerini bu konuda bilgilendirmek ve aynı zamanda Şanlıurfamızdakı kuşçuluk geleneğini yaşatmak fayadlı olabilmişsek ne mutlu bizlere sağlıcakla kalman dileklerimle
    selamlarımla GALİP...
     
  11. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    haklısın ramazan'dı adı iskenderun'lu güvercin sevenlere çok emeği olmuştur... bu eklemiş oldugun kuşları nerden getirdi acaba bir bildin varmı ?[hr]
    [​IMG]

    o kadar kuşun içinde kendini belli eden bence budur ;) FEHMİ,DOĞAN ve GALİP sizlerden ricam ne yapın ne edin bana bulun bundan bir tane :D :D :D
     
  12. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    valla Serhan kardeşim ben de çok beğendim bu kuşu dikkat edersen çok attım bunun resmin :D bu kuş halep kuşudu fiyatı çok istedi 150 tl dedi dedim son ne olur alıyım dedi en son vur tut 80 başkada olmaz dedi beni de aştı tabiki kısmet bakalım artık çıkarsa alırız inş. bunların damarından Fehmi kırvem iyi anlar o daha iyi bilir bunları hatta bi ara Doğan kırvem de de var hatta sana yollayacaktı kuş hasta çıktı çiftlileri de randıman vermedi ondan sonra neyse aklımzda inş selamlarımla :D
     
  13. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    valla eger satılmadıysa ben 80tl'yi vermeye razıyım :) benim gözümde deger bu kuşu o para doğan'ın bana yollayacagından dahada gzl neyse yinede aklınızda bulunsun ...
     
  14. guvercinurfa

    guvercinurfa Well-Known Member Yönetim Üyesi

    sevgili galip benim elimdede ramonun son resimleri var onlarıda gönderim ekle siteye
     
  15. şafrakaragöz_6363

    şafrakaragöz_6363 Active Member Üye

    valla Serhan kardeşim ben de senin gibi düşünüyordum almaya karar vermiştim fakat gittiğimde kuş satılmıştı :D kısmet artık düşerse bunu gibi inş. alırız sana selamlarımla[hr]
    kırve yolla resimleri ekleyelim siteye :D
     
  16. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    celepci serhan sen bende kır yawrunun son halini gördünmü he bu neki :D doganın kinden güzelmiş pehhh sen bidaha kuş görsün
     
  17. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    ozaman hemen son halinin resmini at bakalım :D
     
  18. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    rüyanda görürsün artık galip kirvemde istedi vermedim sor ona neden diye:D
     
  19. serhanbelli

    serhanbelli Active Member Üye

    olmaz lafını yeme hemen at resmini :)
     
  20. DoganBeq

    DoganBeq Active Member Üye

    resmi yok :D arabın biri almışdı ihalede:D köye götüreçekdi:D
     

Sayfayı Paylaş